31 Ekim 2025 Cuma
Gaziosmanpaşa Belediye Başkan Vekili Eray Karadeniz, Gaziosmanpaşa Sanat Akademisi’nde yetişmiş gençlerin kurduğu Frekans ve Grup Tablo isimli Anadolu Rock gruplarıyla, özel günlerde sahne almak için yaptığı provaların ardından ilk konserine 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda çıkarak Gaziosmanpaşalı gençlerle buluştu.
Belediye Başkan Vekili Eray Karadeniz, “Gençlerin heyecanına eşlik etmek benim için büyük bir onur. Uzun yıllardır gitar çalarım ama bu sefer gençlerle sahne almak gerçekten çok heyecan vericiydi. Önce provalara başladık. Provaların ardından ilk konserimizi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda verdik. Bu ilk konserde fena bir iş çıkartmadım. Bundan sonra da durmak yok, gençlerle yola devam.” dedi.

Başkan Eray Karadeniz’in mottosu ‘Aldım elime gitarı.’
Bu mottoyu açıklarken şöyle diyor: “Bunu geniş anlamda kullanıyorum. Gitar burada gençliğimizin, enerjimizin, ritmimizin sembolü; yani iş yapma aşkımızın nişanesi. Gençlerle ilgili tek yaptığımız şey konsere çıkmak değil. Onlar için çok daha fazlasını istiyor ve hayata geçiriyoruz. Mesela göreve gelir gelmez 500 milyon liralık bir yatırım maratonu başlattık.
Bu 500 milyonun tamamını gençlere harcıyoruz. Yeni bir spor vadisi yapıyoruz. Eksikliğini hissettiğimiz bir e-spor merkezini hayata geçiriyoruz. Küçükköy Stadı’nı yeniliyoruz.”
“Ve tabii ki tüm bu yatırımlarımızın açılışında da yine beni sahnede göreceksiniz. İş yapma aşkımızı, Anadolu Rock müziğinin yüksek ritmiyle gençlerle ve Gaziosmanpaşalılarla paylaşacağım.” diyerek sözlerini tamamladı.
Türkiye, eğitim alanındaki uygulamalarıyla G20 Eğitim Bakanları Toplantısı’nda UNICEF tarafından dünyaya örnek gösterildi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleriyle revize ettikleri Serbest Ticaret Anlaşması’nın, başarının temel taşlarından biri olmaya devam ettiğini belirterek “2025 yılının ilk 9 ayında ticaret hacmimiz 12 milyar dolara ulaştı ve şimdiden 2024 yılının toplamını yakaladı.” dedi.
Türkiye’de İsviçre Ticaret Odası (SCCT), İsviçre’nin Ankara Büyükelçiliği, Swiss Business Hub Türkiye, İsviçre İstanbul Başkonsolosluğu ve Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) işbirliğiyle düzenlenen 19. Türkiye-İsviçre Ekonomi Forumu devam ediyor.
Forum kapsamında, İsviçre İhracat Risk Sigortası (SERV) ile Türk Eximbank arasında İsviçre ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari iş birliğini güçlendirmeye yönelik Mutabakat Anlaşması (MOU) imzalandı.
Bakan Ömer Bolat, forumda yaptığı konuşmada, etkinliğin, İsviçre ve Türkiye arasındaki Dostluk Antlaşması’nın 100’üncü yıl dönümünün kutladığı için de anlamlı olduğunu belirterek bu etkinliğin, iki ülke arasındaki ekonomik ortaklığı daha da güçlendireceğini dile getirdi.
Avrupa Serbest Ticaret Birliği ülkeleriyle revize ettikleri Serbest Ticaret Anlaşması’nın başarının temel taşlarından biri olmaya devam ettiğini ifade eden Bolat, “2025 yılının ilk 9 ayında ticaret hacmimiz 12 milyar dolara ulaştı ve şimdiden 2024 yılının toplamını yakaladı.” diye konuştu.
Bakan Bolat, Türkiye’de faaliyet gösteren İsviçreli şirketlerin yatırım tutarının 10,6 milyar dolar olduğunu ve Türkiye’nin İsviçre’deki yatırımlarının ise yaklaşık 1 milyar dolar olduğunu kaydetti.
Türkiye’nin Kafkasya, Türk dünyası ve Asya’ya açılan kapı konumunda olmasının İsviçreli yatırımcılara geniş yeni pazarlara erişim imkanı sunduğuna dikkati çeken Bolat, “İsviçreli şirketlerin mühendislik uzmanlığı ve finansal kapasitesinin, Türk müteahhitlerin uluslararası deneyimi ve kanıtlanmış başarılarıyla birleştirilmesi, hem İsviçre’de hem de üçüncü ülke pazarlarında bir başarı öyküsü olacaktır. ” ifadelerini kullandı.
“İki ülke arasında muhtemel diyalog kanallarını ticaret diplomasisiyle açmaya çalışıyoruz”
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ukrayna, Suriye ve dünyanın diğer bölgelerinde yeniden imar ve altyapı projelerine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
İki ülke arasında muhtemel diyalog kanallarını ticaret diplomasisiyle açmaya çalıştıklarını kaydeden Bolat, “Bu anlamda bu da iyi bir iş birliği başarı hikayesi, Türkiye’den müteahhitlik şirketleri ve İsviçre’den bankalar ve mühendislik arasında sağlayacaktır.” dedi.
Ticaret Bakanı Bolat, iyi işleyen üst düzey danışma toplantılarının ortak çabalar için bir başka araç olduğuna dikkati çekerek “Bu forum sırasında imzalanacak olan Türk Eximbank ve SERV arasındaki Mutabakat Zaptı da aynı amaca hizmet etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Mutabakat Zaptı’nın kurumlar arasında yakın işbirliğini sağladığını, üçüncü ülkelerdeki projelere yönelik ihracatı artırma fırsatlarını araştırırken, aynı zamanda ikili ticaret ve yatırımı da güçlendirdiğini aktaran Bolat, “Türkiye, Sözleşme Hizmetleri Konusunda Üçüncü Ülkelerde İşbirliği Mutabakat Zaptı’nı imzalamaya da hazırdır.” diye konuştu.
“Türk müteahhitleri 137 ülkede yaklaşık 550 milyar dolar değerinde projeyi başarıyla gerçekleştirdi”
Bakan Bolat, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ortaklığını derinleştirmek için alınacak inisiyatifleri sabırsızlıkla beklediklerini belirterek, İsviçreli şirketleri bu fırsatları değerlendirmeye davet ettiklerini ifade etti.
Geçen yıl itibarıyla Türkiye’nin dünyanın en büyük 17’nci ekonomisi ve satın alma gücü paritesi açısından 12’nci sırada yer aldığını anımsatan Bolat, Türk müteahhitlerin büyük ölçekli ve yüksek katma değerli projelerde dünya çapında haklı bir üne sahip olduğunu kaydetti.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Türk müteahhitlerin 137 ülkede yaklaşık 550 milyar dolar değerinde projeyi başarıyla gerçekleştirdiğini ifade ederek Ukrayna ve Suriye’nin yeniden imarı sürecinde yakın dönemlerde büyük projelerin olacağına vurgu yaptı.
Türkiye’den müteahhitlik firmalarının deneyim ve yüksek performansını ve İsviçre’nin bankalarının finansal yetkinliklerini sunduğunda yeni projelerin kazanılması ve tamamlanmasını mümkün olabileceğini aktaran Bolat, “Bu da büyük bir ekonomik faydayı her iki ülke için beraberinde getirecektir.” ifadelerini kullandı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) tarafından İstanbul’da düzenlenen Aylık Bilgilendirme Toplantısı ve Geleneksel Öğle Yemeği’ne katıldı. Bakan Ersoy burada yaptığı konuşmada 2025 yılının ilk 9 ayında turizm sektörünün yaklaşık 50 milyon ziyaretçi ağırlayarak geçen yıla oranla yüzde 1,6 oranında artış kaydettiğini, kişi başı ortalama harcamanın 103 dolara yükseldiğini ve turizm gelirlerinin ise 50 milyar doları aştığını açıkladı.
Cumhuriyet tarihinin ilk 9 aylık en yüksek turizm gelirlerine ulaşıldığının altını çizen Bakan Ersoy, şunları kaydetti:“2024 yılında kırdığımız rekorların ardından, 2025 yılının ilk 9 ayında ülkemiz genelinde yaklaşık 50 milyon ziyaretçi ağırlanmıştır. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,6 artış yaşanmıştır. Kişi başı ortalama harcama 103 dolar seviyesine çıkarken, turizm gelirlerimiz yılın üçüncü çeyreği itibarıyla yaklaşık 50 milyar dolar seviyesini aşmıştır. 2025 yılı başında koyduğumuz 64 milyar dolarlık turizm geliri hedefimizi tutturacağız. Tüm bu rakamlar ışığında Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, geçtiğimiz yıl ziyaretçi sayısında dünya genelinde 4. sıraya yükselmiştik. Bu başarı, Türkiye olarak turizmdeki küresel bir oyuncu olduğumuz gerçeğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu hedeflerin gerçekleşmesinde siz değerli sektör paydaşlarının katkıları çok değerli ve önemli. Bu sebeple sizlere de katkı ve emekleriniz için teşekkür ediyorum.”
Bu rakamların yalnızca turizmdeki başarıyı değil, aynı zamanda Türkiye’nin ekonomik kalkınmasını da yansıttığını belirten Ersoy, İstanbul’un aynı dönemde 14 milyon 158 bin yabancı ziyaretçiyle dünya turizminin yükselen yıldızı hâline geldiğini ifade etti.
Ziyaretçi Tercihlerinde Kalite Belirleyici Rolde
Ersoy, dünya turizmindeki trendler dikkate alındığında bir destinasyonun tercih edilmesinde yalnızca doğal ve kültürel özelliklerin yeterli olmadığını, farklı parametrelerin de bu tercihleri doğrudan etkilediğini belirtti. Ziyaretçi davranışlarının konaklama kalitesinin önemini açıkça ortaya koyduğunu vurgulayan Ersoy, Türkiye’nin bu alanda hep birlikte uyum içinde yürütülen çalışmalar sayesinde bugün konaklama kalitesinde bir marka haline geldiğini ifade etti.
Sektörle Geliştirilen Ortak Stratejiler Başarıyı Getirdi
Ersoy, Türk turizminin bugün dünyada bir yıldız gibi parlamasında sektörü merkeze alan yeni yaklaşımın belirleyici olduğunu belirterek, hiçbir zaman masa başında sektör gerçeklerinden uzak kararlar almadıklarını, tüm adımları sektörün içindeki aktörlerle birlikte attıklarını ifade etti. Küresel ve bölgesel krizlere karşı bağışıklığı artırmak, nitelikli turist çekmek ve gelir hedeflerini büyütmek amacıyla pazar çeşitliliğine öncelik verdiklerini vurgulayan Ersoy konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Söz konusu çeşitliliği yaratmak için üç kademeli bir stratejiyle yol alıyoruz. Ülkemizin mevcut ürünlerini daha fazla pazarda tanıtıyor, yeni ürünler geliştirerek ürün çeşitliliğimizi artırıyor, turizmi 12 aya ve Türkiye’nin 81 iline yayıyoruz. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı aracılığıyla yaptığımız bütün tanıtım çalışmalarını da bu doğrultuda yürütüyoruz. 6 yıl önce kurduğumuz Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansımız sayesinde ülkemizin tanıtımını çok daha profesyonel bir biçimde gerçekleştiriyoruz. Bugün itibarıyla dünyanın en etkili ve yoğun tanıtım yapan ülkesi haline geldiğimizi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Dergi ve gazete ilanları, TV reklamları, tanıtım filmleri ve reklam çalışmalarının yanı sıra sosyal medya uygulamalarıyla; basın mensuplarına, influencer ve tur operatörlerine yönelik ağırlamalarımızla; dijital ve de konvansiyonel iletişim araçlarıyla ülkemizin köklü tarihini, doğal güzelliklerini, kültürümüzü tanıtıyoruz. 200’e yakın ülkeye ulaşan özel tanıtım kampanyaları yürütüyoruz. Bu sayede bugüne kadar ülkemizi tanıma fırsatı bulamamış insanlara da Türkiye’nin pek çok alanda görülmeye değer bir ülke olduğunu kanıtlıyoruz. Biliyorsunuz, turizmde pek çok avantaja sahibiz. Deniz-kum-güneşin yanı sıra kültür ve sanattan gastronomiye, toplantı ve inanç turizmine, arkeolojiden spor turizmine kadar geniş bir yelpazede, tüm beklentilere uygun olarak 81 ili ve 4 mevsimi hedefleyen bir turizm çeşitliliğini ön plana çıkartıyoruz. 10 dilde yayın yapan GoTürkiye internet sitesinde bugün 60’a yakın ürün mevcut. Öte yandan Go Türkiye sosyal medya hesaplarındaki toplam takipçi sayısı ise 21 milyonu aşmış durumda.”
Festivallerle Kültür ve Turizm Birlikte Yükseliyor
Kültür turizminin, ürün çeşitliliği içinde en önemli başlıklardan biri olduğuna dikkat çeken Bakan Ersoy, 2021 yılında İstanbul Beyoğlu’nda başlatılan Kültür Yolu Festivali projesinin bu yıl 20 şehirde organize edildiğini aktardı. 5 Nisan’da Adana’da başlayan Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin, 9 Kasım’a kadar sürecek olan Antalya etabıyla tamamlanacağını belirten Ersoy, “Türkiye Kültür Yolu Festivali gelecek yıl 26, 2027 yılında ise 32 şehirde düzenlenecek.” sözleriyle projeye dair genişleme planlarını paylaştı.
Bu yıl Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde 5 farklı şehirde hayata geçirilen Bir Anadolu Şenliği’nin, 2026 itibarıyla 9 ile yayılacağını bildirerek, bu festivaller sayesinde kültür ile turizmin birbirini besleyen bir yapıya dönüştüğünü dile getirdi. Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının restorasyon süreci tamamlandığında ise bu iki tarihî yapının yalnızca ulaşım noktası olarak değil, İstanbul’un her iki yakasında da kültür ve sanatın odak noktası hâline geleceğini sözlerine ekledi.
Gastronomiden Dizi İhracatına Kültürel Tanıtım
Ürün çeşitliliği kapsamında gastronomi alanında da önemli çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Ersoy, 2022 yılında İstanbul’un dünyaca ünlü Michelin Rehberi’ne dahil edildiğini, ardından İzmir, Bodrum, Muğla ve Kapadokya’nın da bu listeye katıldığını hatırlattı.
Kültürel tanıtımda etkili bir başka unsurun ise dizi ve film ihracatı olduğunu vurgulayan Ersoy, Türk dizilerinin bugün 170’e yakın ülkede bir milyardan fazla izleyiciye ulaştığını, bu yapımlar aracılığıyla Türkiye’nin kültürel değerleri, yaşam biçimi ve estetik anlayışının tüm dünyada tanınır hâle geldiğini söyledi. Hatta bu ilgiden ötürü Türkçeyi öğrenmeye başlayan binlerce yabancı izleyici bulunduğunu kaydeden Ersoy, Bakanlık olarak dizilerin bu etkisini uluslararası tanıtım stratejilerinin merkezine yerleştirdiklerini belirtti.
Bu doğrultuda Türkiye Tanıtım ve Geliştirme Ajansı tarafından hazırlanan Antalya ve İstanbul temalı iki mini dizinin, hedef ülkelerde tanınmış oyuncularla hayata geçirilen etkileyici bir tanıtım projesi olduğunu ifade etti. “Bu yapımlar hem kültürel diplomasi hem de destinasyon tanıtımı açısından büyük ses getirdi ve toplamda 2,43 milyar gösterim, 876 milyondan fazla izlenme elde etti. Bu başarının ardından önümüzdeki dönemde farklı temalarda, yine ülkemizi ve şehirlerimizi öne çıkaran yeni projelerle dünyada ses getirmeye devam edeceğiz.” diyen Ersoy, turizmi yalnızca ekonomik bir faaliyet olarak değil, aynı zamanda kültürel bir etkileşim alanı olarak gördüklerini vurguladı.
Her bir ziyaretçinin Türkiye’nin değerlerini ve misafirperverliğini temsil eden birer kültür elçisi olarak ağırlandığını söyleyen Bakan Ersoy, paylaştığı rakamların ve aktardığı çalışmaların birer başarı özeti olduğunu; esas hedeflerinin ise sürdürülebilir, yenilikçi ve kapsayıcı bir turizm ekosistemi inşa etmek olduğunu belirtti.
“İnşallah geliştirdiğimiz bu güçlü vizyon ile bu yolda birlikte çalışarak hedeflerimize de ulaşacağımıza yürekten inanıyorum.” diyerek sözlerini tamamlayan Ersoy, toplantının TÜROB ailesi için verimli geçmesini diledi.
“Turizm sektörü ekonomimize güçlü desteğini sürdürüyor”
TÜROB Başkanı Müberra Eresin ise yaptığı konuşmada turizm sektörünün zaman zaman dışsal etkenlerle sarsılsa da, Türkiye ekonomisine, istihdamına ve kalkınmasına güçlü desteğini sürdürmeye kararlı olduğunu söyledi.
Eresin, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un bu sabah Atatürk Kültür Merkezi’nde yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, Eylül sonu itibarıyla ülkemize gelen ziyaretçi sayısındaki artışın devam ettiğini ifade etti.
İran ve Türkiye arasında güvenlik işbirliği anlaşması imzalandı.
İçişleri Bakan Yardımcısı Ali Akbar Purcemşidiyan, İran ile Türkiye İçişleri Bakanlığı arasında gerçekleştirilen ortak güvenlik çalışma grubunun yedinci toplantısının ardından iki ülke arasında güvenlik mutabakat zaptının imzalandığını açıkladı.
İran İçişleri Bakan Yardımcısı Ali Akbar Purcemşidiyan, toplantının amacını şu sözlerle belirtti: “Bu toplantı, sınır bölgelerinde ikili iş birliğini güçlendirmek, terörizmle mücadele etmek, kaçakçılık ve organize suçla mücadele etmek için düzenlenmiştir ve sonuçta 12 maddelik bir protokolün imzalanmasına vesile olmuştur.”
İranlı yetkili, sözlerine şöyle devam etti: “Sınır işleri, göç, terörizmle mücadele ve sınır duvarının neden olduğu çevresel sorunların incelenmesi konularında dört uzman grup formatında düzenlenen bu toplantıda, iki ülkenin güvenlik gündemindeki çeşitli meseleler ele alınmıştır.”
Haber: YazılıMedya