‘Gerçek Zam Refah Artışıdır, Enflasyon Farkı Değildir’
Mühendis Tek-Sen Ulaştırma ve Mühendis Tek-Sen Enerji sendikaları 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci öncesinde İstanbul’da gerçekleştirdiği basın açıklamasında kamu mühendislerinin ekonomik ve mesleki sorunlarına dikkat çekti. Sendika, mühendislik mesleğinin itibarsızlaştırıldığını belirterek, Mühendislik Meslek Kanunu’nun çıkarılmasını ve kamu mühendisleri için adil, ayrı bir ücret ve statü düzenlemesi yapılmasını talep etti. Tüm ilgili kurumları bu sorunları birlikte çözmeye davet etti.
Tersane İstanbul’da yapılan basın açıklamasında konuşan Mühendis Tek-Sen Ulaştırma Sendikası Genel Başkanı Cuma Paksoy, Türkiye’nin her bölgesinde büyük altyapı ve kalkınma projelerinde görev alan kamu mühendislerinin, yoksulluk sınırının altında maaşlarla geçinmeye çalıştığını belirtti.
Genel Başkan Paksoy “Ülkenin havalimanından tüneline, metro hattından barajına kadar tüm büyük projelerinde mühendisler var. Ancak alın terimiz ne ekonomik olarak karşılık buluyor, ne de mesleki anlamda itibarı korunuyor. Bu tablo artık sürdürülemez hâle geldi. Enflasyon farkı zam değildir, sadece alım gücünün korunmasına yöneliktir. Gerçek zam, refahı artıran zamdır. Biz geçim değil, meslek onuru talep ediyoruz.” dedi.
Paksoy, 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, kamu çalışanlarının maaşlarının refahı artıracak şekilde güncellenmesi gerektiğini vurguladı. Açıklanan talepler arasında:
2026 yılı için: %30 + %30 dönemlik zam, 2027 yılı için: %25 + %25 dönemlik zam, her ay TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranının maaşlara otomatik ve gecikmesiz yansıtılması yer aldı.
“Mühendislik Meslek Kanunu Kalkınmanın Teminatıdır”
Sendikanın öncelikli talebi olan Mühendislik Meslek Kanunu’nun, mesleğin görev tanımını, yetki sınırlarını, kariyer yapısını ve ücret düzenini yasal güvence altına almasını isteyen Paksoy, şöyle konuştu:
“Kamu mühendisinin neye karşı sorumlu olduğu, hangi yetkilerle çalıştığı, nasıl yükümlülük taşıdığı belirsiz. Bu sadece bizim değil, kamu projelerinin güvenliği açısından da ciddi bir sorundur. Mühendislik Meslek Kanunu çıkarılmadan kamu hizmetleri güvenli biçimde yürütülemez.”
“Üniversitelerde Mühendislik Eğitimi Alarm Veriyor”
Paksoy, açıklamasında mühendislik fakültelerindeki kalite sorununun da altını çizdi. Kontrolsüz fakülte açılışları ve düşük başarı sıralamalarının mesleğin geleceğini tehdit ettiğini belirtirken “Bugün artık bazı mühendislik fakültelerine matematik-fizik çözmeden girilebiliyor. Kontenjanlar dolmuyor, bazı bölümler kapanıyor. Mühendislik ciddi bir iştir; sırf puanı yetti diye tercih edilecek bir bölüm değildir.” ifadelerine yer verdi.
Sendika bu çerçevede Mühendislik fakültelerinde başarı sıralaması 80.000 olması, kontenjanların azaltılması, niteliksiz fakültelerin kapatılması ile YÖK ve meslek kuruluşlarının eşgüdüm içinde yeni bir mühendislik eğitim politikası belirlemesi taleplerinde bulundu.
2025 Aile Yılı, Sadece Logolarda Kalmasın
Paksoy, açıklamasında 2025 yılının “Aile Yılı” ilan edilmesini hatırlatarak kamu çalışanlarının aile yaşamına yönelik desteklerin artırılması çağrısında bulundu.
Cümlesine “2025’in Aile Yılı olarak ilan edilmesi sevindiricidir ancak bunun günlük yaşamda bir karşılığı yoksa anlamı eksik kalır. Biz bu yılı sadece takvimlerde ya da kurumsal yazışmalarda kullanılan bir logoyla hatırlamak istemiyoruz. Aile Yılı’nı sofrada, bütçede, hayatın içinde hissetmek istiyoruz.” şeklinde devam eden Paksoy, bu kapsamda sendika olarak taleplerinin Aile yardımının 10.000 TL’ye çıkarılması, her bir çocuk için 10.000 TL çocuk yardımı ödenmesi, doğum yardımının en düşük memur maaşı seviyesinde belirlenmesi ve kreş yardımının 15.000 TL olarak sağlanması olduğunu belirtti.
Paksoy, sosyal yardımların günümüz ekonomik koşullarına uygun hâle getirilmesinin, sadece çalışanı değil, ailesini ve dolaylı olarak tüm toplumu destekleyeceğini vurguladı
‘Kamuya Yönelik Diğer Talepler’
Sendika, genel kamu çalışanlarını ilgilendiren taleplerini de şu şekilde sıraladı;
- 2023'te verilen seyyanen zamlar, taban aylığa yansıtılarak kalıcı ve emekliliğe esas hale getirilmeli,
- Gelir vergisi oranı %15’te sabitlenmeli,
- Kira desteği kamu konutundan yararlanmayan personele 20.000 TL olarak verilmeli,
- Büyükşehirlerde çalışanlara 10.000 TL büyükşehir tazminatı ödenmeli,
- Bayramlarda en düşük memur maaşı kadar ikramiye verilmeli,
- Yemekhane ve servis imkânı olmayan yerlerde nakdi yemek ve ulaşım ödeneği sağlanmalı,
- 5434 ve 5510 arasındaki emeklilik adaletsizliği giderilmeli,
- Vekâlet görevlendirmeleri ve angarya işler sınırlandırılmalı,
- Koruyucu giyim yardımı düzenli ve şeffaf hale getirilmeli,
- Banka promosyonları her yıl güncellenmeli,
- Yılda dört maaş ikramiye verilmesi genel uygulama haline getirilmelidir.
- Kamuda mühendisler için Yetkin Mühendis, Uzman Mühendis, Başmühendis gibi kariyer basamakları oluşturulmalı, her aşamada %20 maaş farkı uygulanmalı,
- Teknik iş yapan tüm teknik mezunlar Genel İdari Hizmetler Sınıfından çıkarılıp Teknik Hizmetler Sınıfı’na alınmalı,
- Mühendislerin ek göstergesi 6400, tekniker ve teknisyenlerin ek göstergesi 5000 olmalı,Diğer Teknik Hizmet Çalışanları da bu düzenlemeye dahil edilmeli,
- Tüm mühendis ve teknik personele kıdem şartı aranmaksızın yeşil pasaport verilmeli,
- Mesleki sorumluluk sigortası devlet destekli olarak hayata geçirilmeli.
- Teknik personelin unvanına göre maaş skalası yeniden düzenlenmeli,
- İdari personelle ücret farkı kapanmalı,
- Artan sorumluluk, ücrete yansımalı,
- Liyakat esas alınmalı, sözlü mülakat kaldırılmalı,
- Vekâletler 6 ayı geçmemeli, sınavlar merkezi olmalı.