İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi’nin de yer aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul’un kaderi Tahran’ın kaderinden ayrı değil” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
“Fevkalade kritik bir dönemde gerçekleştirdiğiniz toplantının etkileri inşallah tüm dünyada hissedilecektir. İsrail ordusu tarafından Gazze’de şehit edilen 55 bini aşkın kardeşimizi rahmetle yad ediyorum. Türkiye olarak Filistinli kardeşlerimizin acısını acımız, hüznünü hüznümüz biliyoruz.
Adalet tecelli edecek zafer mutlaka inananların olacaktır. Barışı konuşacağımız güzel günleri göreceğimize yürekten inanıyorum. Batılı güçlerin koşulsuz güçlerini arkasına alan İsrail bölgemizi istikrarsızlığa sürüklemeye devam ediyor.
Netanyahu hükümeti bölgesel barışın önündeki en büyük engel olduğunu ispat etmiştir. İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırıları en güçlü şekilde telin ediyorum. İsrail’in Gazze, Lübnan, Yemen, Suriye ve son olarak İran’a gerçekleştirdiği saldırıların tanım ve tarifi haydutluktur. İsrail’in saldırılarının tarifi haydutluktur. Saldırıların İran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelerin yoğunlaştığı dönemde vuku bulması elbette manidardır. Zorluklar karşısında sergilediği dayanışmayla ve güçlü devlet tecrübesiyle İran halkının inşallah bugünleri de atlatacağından hiçbir şüphe duymuyoruz. İran’ın İsrail’in bu devlet terörü karşısında halkını savunma amacıyla aldığı tedbirler gayet doğal ve meşrudur. 90 yıl önce Hitler’in çaktığı kıvılcım nasıl dünyayı ateşe attıysa, Netanyahu’nun siyonist emelleri de dünyayı felakete sürüklemekten başka gaye taşımıyor.
Netanyahu’nun çatışmaları daha da derinleştirmek amacıyla söylediği zehirli sözlerine kimse itibar etmesin. Bölgemizin yeni bir savaşı kaldırmaya tahammülü yoktur. İhtiyacımız olan sağduyudur.
Erdoğan, “İstanbul’un kaderi Şam’ın kaderinden; Bağdat’ın, Kahire’nin, Sana’nın kaderinden; İslamabad’ın, Kabil’in, Trablus’un, Tahran’ın kaderinden; Mekke ile Medine’nin ve elbette Kudüs’ün ve Gazze’nin kaderinden ayrı değildir. Türkü, Kürt’ü, Arap’ı, Farsıyla, Sünni’siyle, Şii’siyle, Alevi’siyle, Afrikalı, Asyalı ve Latin Amerikalısıyla ve diğer tüm mezhep ve kökenleriyle Müslümanların kıblesi gibi kaderleri de ortaktır” dedi.
Haber: YazılıMedya
Yapay Zeka Destekli Dron İle Ulaşıldı